Alkol bağımlılığının tedavisi

Alkol bağımlılığı nedir?

Alkol, günümüzde en yaygın kullanılan uyuşturucu veya psikoaktif maddedir ve zararlı etkileri antik çağlardan beri bilinmektedir. Ne yazık ki bu, kullanımını engellemek için yeterli olmamıştır. Alkol en çok sosyal soruna yol açan uyuşturucudur. Bu durumdan yasal olması ve tüketiminin sosyal niteliği sorumludur. Az miktarda bile olsa alkol içmek, içen kişinin ruhuna zarar verir. Bir bardak bira veya likör sinir sistemini değiştirir. Düzenli kullanım tüm vücudu etkiler ve çeşitli hastalıklara ve hatta ölüme yol açabilir.

Alkolizm belirtileri:

Davranış değişiklikleri

Davranış değişiklikleri, Alkol bağımlılığına bağlı olarak, bağımlı kişiyi farklı bir insan, sinirli, agresif, mutsuz ve çatışmalı hale getirir. Günlük alkol tüketimi alkoliklerin hayatında önemli bir hedef haline gelir. Alkol, her psikoaktif madde gibi, kişiyi değiştirir. Bir kişinin geçmişte planları varsa, ailesine, kariyerine ve itibarına değer veriyorsa ve spor yapıyorsa, zamanla tüm bunlar aptalca ve gereksiz görünmeye başlar. Alkol tüketimi alkoliklerin değer sisteminin en tepesinde yer alır çünkü sosyal bozulma başlar: aile, iş ve sosyal statü kaybı dahil.

Zihinsel değişiklikler

Zihinsel bağımlılık oluşumu - alkolün hoş etkisini daha sık hissetme ihtiyacı ortaya çıkar. Alkol için arzu ve psikolojik ihtiyaç oluşur. Sorun hastada, daha doğrusu hastalıkta ve onu kontrol edememekte yatmaktadır. Bu tür bahaneler, psikolojik bir savunma mekanizmasını, kişisel sorumluluktan kaçınma ve başkalarını suçlama girişimini temsil eder.

Fiziksel değişiklikler

Fiziksel bağımlılık oluşumu - Yoksunluk sendromu çok zor ve tehlikelidir. İnsanlar yüksek miktarda alkol aldıklarında, ayıldıktan sonra bir dizi hoş olmayan semptom hissederler. Bu semptomlar şunları içerir: içte titreme hissi, titreme, çarpıntı, mide bulantısı, baş dönmesi ve terleme. Buna 'akşamdan kalma' denir. Yaş ilerledikçe bu semptomlar daha yoğun hale gelir ve insanlar akşamdan kalmayla başa çıkmakta zorlanır. Bu nedenle yoksunluk sendromunun üstesinden gelmek için bir yol aramaya başlarlar. Sonunda, daha fazla alkol alırlarsa bir süreliğine daha iyi hissedeceklerini fark ederler. Bu da düzenli alkol kullanımına yol açmaktadır - insanlar sadece "normal" hissetmek ve acı verici bir akşamdan kalmalığı önlemek için şarap, bira veya votka içmeye ihtiyaç duyarlar.

Kroniklik

Kronik alkolizm: Bu, alkol bağımlılığının üçüncü aşaması olarak adlandırılır. Bu noktada, vücuttaki değişiklikler geri döndürülemez hale gelir. Metabolik ve beslenme bozuklukları ve alkolün toksik etkileri nedeniyle hastanın görünümü (cilt ve yüz) değişir, titreme görülür ve hastaların hareketleri değişir. Hafıza bozulur ve sinirsel aktivite artar, bu da kişiliğin bozulmasına ve bunamaya yol açar. İç organlar da (karaciğer, kan damarları ve kalp) tahrip olur. Bu kısır döngüyü durdurmanın her zaman bir yolu vardır, ancak sorun, bağımlıların hasta olduklarını kabul etmedikleri için tedaviyi uzun süre reddetmeleridir.

Alkolizm tedavisinde aşamalar:

1. Teşhis

Tedavinin ilk ve en önemli aşaması. Teşhisin özü, hastanın fiziksel ve ruhsal durumunu değerlendirmektir. Hastanın fiziksel durumunu değerlendirmek için standart tanısal muayene şunları içerir:

• idrar testi
• Hepatit B ve C ve HIV enfeksiyonu için testler
• genel kan anali̇zi̇
• biyokimyasal kan testi
• EKG
• bir dahiliye uzmanı tarafından muayene

Hastanın ruhsal durumunu değerlendirmek için standart tanı muayenesi şunları içerir: psikodiyagnostik- bağımlılık düzeyini, alkol kullanımının ruh sağlığını ne ölçüde etkilediğini, ruhsal bozukluk belirtileri olup olmadığını, depresyonun mevcut olup olmadığını, rehabilitasyon için motivasyon derecesini, özeleştiriyi ve istemli mekanizmaların korunmasını belirlemek için kullanılan psikolojik testler. Tanı konulduktan sonra sonuçlar, bir tedavi stratejisi ve planı geliştirmek üzere bir doktor ekibi tarafından gözden geçirilir.

2. Detoksifikasyon

Teşhisin sonuçlarına bağlı olarak, alkolden ve toksik kalıntılarından detoksifikasyonu, yoksunluk sendromunun hoş olmayan ve tehlikeli semptomlarının ortadan kaldırılmasını sağlamak için her bir hasta için uygun bir yöntem seçilir. En iyi sonucu verecek karmaşık bir dizi yöntem de oluşturulabilir. Birkaç günlük alkol tüketiminden sonra, kişi nöbet veya alkol deliryumu geliştirme riski altındadır. Bu nedenle detoksifikasyon çok önemlidir çünkü sadece infüzyonlar, vitaminler, hepatoprotektörler ve amino asitlerden oluşmaz, aynı zamanda beyni koruyan ve kalbi, karaciğeri, böbrekleri ve periferik sinir sistemini normalleştiren bir dizi preparat içerir. Detoksifikasyon süreci hafif vakalarda bir ila iki gün, ağır alkolizmde ise beş ila yedi gün sürer.

3. Psikostabilizasyon

Yoksunluk sendromunun üstesinden geldikten sonra hasta kendini daha iyi hissetmeye başlar, ancak ne yazık ki bağımlılık sona ermemiştir. Tedavinin en önemli aşaması başlıyor. Bu aşamada alkole karşı olumsuz bir tutum oluşur ve alkolün çekiciliği ortadan kalkar. Hastaların alkol almadıkları için kendilerini kötü hissetmelerini önleyen ve aynı zamanda ayıkken kendilerini rahat hissetmelerini sağlayan özel tedaviler uygulanır.

• Aversif terapi alkolün kokusuna ve tadına karşı olumsuz bir tepki yaratarak oluşur, yani bilinçaltı düzeyde alkole karşı bir isteksizliktir.
• NET tedavisi alkolün neden olduğu zevk hormonlarındaki dengesizliği giderir.
• Yanal terapi: Bu, beyin yarım kürelerinin işlevlerini uyumlu hale getirmek için özel bir prosedürdür. Hastanın zihinsel gerginliğini, sinirliliğini ve depresyonunu azaltır, uyku, iştah ve ruh hali ile ilgili sorunların yanı sıra alkol ve benzeri istekleri de çözer.

4. Farmakolojik blokaj

Tedavinin sonunda Disulfiram ile farmakolojik blokaj uygulanır. Blokaj, tedavi sonuçlarını sağlayan önemli bir bileşendir. Disulfiram (alkol tüketimine karşı hoş olmayan bir reaksiyona neden olan bir ilaç) tablet ve depo enjeksiyon formunda bulunmaktadır. Tavsiye, hastaların en az 12 ay boyunca Disulfiram ile korunması yönündedir.

5. Nüks karşıtı ayakta tedavi desteği

Bağımlının tam iyileşmesi için en önemli aşamalardan biri, tedavi sonuçlarının sürdürülmesi aşamasıdır. Klinik, hasta ve ailesiyle en az bir yıl boyunca iletişimini sürdürür. Ayakta tedavi kurallarına uymak, eylem planını takip etmek, yeni bir yaşam tarzı öğrenmek, destekleyici tıbbi tedaviyi kabul etmek ve kontrollere gelmek, hastanın ayıkken kendini güvende ve rahat hissetmesine yardımcı olur.