Parkinson hastalığı, beyindeki bir yapı olan substantia nigra'da dopamin üreten nöronların dejenerasyonu ile karakterize nörolojik bir hastalıktır.
Yüksek melanin pigmenti içeriği nedeniyle, nigra maddesi nöronal dokunun geri kalanından koyu rengiyle ayırt edilir (adı da buradan gelir). Sonuç olarak, hastalık zamanla bir kişinin tüm sinir sistemini tam anlamıyla çökertir. Dopamin aslında bireyin normal hareketlerini sağlamak için dürtüleri ileten nörotransmitterdir.
Semptomlar
Parkinson hastalığının semptomları, hareketlerin kontrolünün yanı sıra ruh hali, uyku ve düşünce aktivitesi gibi diğer alanları da etkileyen dopamin üreten nöronların dejenerasyonu nedeniyle beyindeki sinir hücrelerinin kaybından kaynaklanır.
Günümüzde uzmanlar, Parkinson hastalığının tek bir faktörden kaynaklanmadığı, genetik yatkınlık ile zararlı çevresel faktörlerin ve yaşlanmanın etkisinin bir kombinasyonu olduğu konusunda ortak bir görüşü paylaşmaktadır.
Parkinson hastalığının ilk belirtileri arasında "motor" olarak adlandırılan veya daha yaygın olarak bilinen motor (hareketle ilgili) belirtiler yer alır:
- Titreme - Titremenin bir özelliği de sadece fiziksel aktivite sırasında değil, istirahat halindeyken de ortaya çıkabilmesidir. Bu belirti hastaların 70%'sinden fazlasını etkiler. Farklı zamanlarda ortaya çıkar, stres sırasında kötüleşir ve uyku ile kaybolur.
- Hareketlerin yavaşlatılması - hareketlerin yavaşlatılması, normalde basit olan hareketlerin daha fazla çaba harcanarak yapılması ve daha fazla zaman gerektirmesi anlamına gelir;
- Yürüyüşte değişiklik - hasta daha güçlü ve yavaş adımlarla yürümeye başlar, eğilir. Yazı daha küçük harflerle yazıldığından el yazısında da bir değişiklik olur.
- Kas sertliği - Kaslardaki gerginlik genellikle vücudun bir tarafında daha belirgindir. Hasta vücudunda sertlik ve uzuvlarını hareket ettirmeye çalışırken direnç hisseder.
- denge problemleri;
Buna ek olarak, örneğin motor olmayan semptomlar da bulunur:
- depresyon
- bunama
- acılar
- kötü koku alma duyusu
- uyku problemleri
- si̇ndi̇ri̇m bozukluklari
- kan basıncı, vb.
Tüm bunlar hastalığın seyrini daha da kötüleştirir.
Parkinson hastalığı ilerleyici bir hastalıktır ve zaman içinde yeni semptomlar ortaya çıkar ve mevcut semptomlar giderek kötüleşir. Bununla birlikte, hastalık ölümcül değildir - hastalar tanı anından itibaren 15 ila 25 yıl yaşayabilir, bu da onu uzun süreli (kronik) bir hastalık haline getirir.
Teşhis
Hastalığın teşhisi, bu özel hastalığın varlığını kesin olarak kanıtlamak ve evresini belirlemek için gerekli olan çeşitli test türlerini içerir. Manyetik rezonans görüntüleme veya bilgisayarlı tomografi gibi tanısal görüntüleme çalışmalarının yapılması ve böylece durumun diğer nedenlerinin ekarte edilmesi tavsiye edilir.
Tedavi
Parkinson hastalığı nispeten nadirdir, her 100.000 kişide 100 ila 200 yüz arasında görülür ve çoğunlukla 50 ila 60 yaş arasındaki insanları etkiler. Parkinson hastalığına yakalanma riski yaşla birlikte arttığından, nüfusun yaşlanma eğiliminde olması Parkinson hastalarının sayısının artacağı anlamına gelmektedir.
Bu aşamada Parkinson hastalığı tedavi edilemez. Ancak semptomatik tedavi başarıyla uygulanmaktadır. Hastalığın kaynağı bilinmemekle ve ortadan kaldırılamamakla birlikte, semptomlar ilaç tedavisi, psikoterapi, fizyoterapi ve gerektiğinde beyin cerrahisi müdahalesinin bir kombinasyonu ile hafifletilebilir veya ortadan kaldırılabilir. Amaç, hastaların hastalıklarına rağmen hayatlarını tam olarak sürdürebilmeleri için semptomları kontrol altına almak ve hafifletmektir.
Daha fazla bilgi için Medical Karaj olarak hizmetinizdeyiz.
Bizi aşağıdaki numaralardan arayın "Tıbbi Karaj": 0879 977 401 veya 0879 977 402.
Ayrıca sürekli güncellenen Facebook içeriğimize de göz atın.