Batıgöz & Westeye Sağlık Grubu, göz sağlığı alanında uzmanlaşmış tanınmış bir sağlık kuruluşudur. Şirket 2004 yılında Op. Dr. Mehmet Soyler tarafından kurulmuş ve onun liderliğinde başarılı bir şekilde büyüyerek bugün 4 farklı ülkede 6 farklı şehirde 6 hastane ve 4 kontrol merkezini kapsamaktadır. Şirketin başarısı iki temele dayanmaktadır:
- Hastayı anlamak .
- Teknoloji ve know-how.
Şirket hem yerel hem de uluslararası hastaları tedavi etmek için iyi bir konuma sahiptir,
Ve 2020 yılına kadar iki katına çıkması planlanan istikrarlı bir büyüme yoluna sahiptir.
Vizyonumuz, optimum hasta ve çalışan memnuniyetini ana hedefimiz olarak tutarak, 2020 yılına kadar Türkiye'de ve yurtdışında kontrol ve tanı merkezleri ağı kurarak Türkiye'de ve yurtdışında lider göz sağlığı sağlayıcısı olmaktır.
Misyonumuz, hastalarımızın ihtiyaçlarını anlamak, ağımızdaki her hastaya en son teknoloji ve araştırmalarla desteklenen geniş bir yelpazede yüksek kaliteli göz bakımı tedavileri sunmaktır.
- TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi
- OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi
- TS EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi
- TS ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi
Neden bizi seçmelisiniz?
Teknolojik trendler
En yeni teşhis ve tedavi seçenekleri tüm merkezlerimizde ve hastanelerimizde mevcuttur ve buna sürekli yatırım yapmaktayız.
Mümkün olan en yüksek standartları takip etmeye devam ettiğimizden emin olun. 3D görüntüleme, Femtosaniye Lazer, Excimer Lazer, Intralase IFS, ReLEx Smile ve Argon Lazer gibi birçok teknoloji Batıgöz ve Westeye Sağlık Grubu'nda başarıyla uygulanmıştır.
Deneyim ve eğitim
Doktorlarımız ve hemşirelerimiz hizmetinizdedir.
Türkiye'de ve yurtdışında en iyi ve saygın tıp fakültelerinde eğitim görmüştür.
Baş Tıbbi Sorumlumuzun yanı sıra üst yönetimimiz de sürekli tıp eğitimini dikkatle planlamakta ve sağlık personelinin yurt içinde ve yurt dışında eğitim alması ve konferanslara katılması için fırsatlar sağlamaktadır. Tüm bilgi birikimi, samimi bir çalışma ortamı ve hasta haklarının sürekli takibi ile dikkatlice dengelenmektedir.
İzmir ve İstanbul'un yanı sıra Bükreş'teki hastanelerimizde uluslararası hastalara başarılı tedaviler sunuyoruz. Grup genelinde sunduğumuz hizmetin ve tıbbi kalitenin arkasındayız. Dokümantasyon işlemlerinin yanı sıra çok dilli nitelikli destek personelimiz var. Tüm uluslararası hastalar için sorunsuz bir hizmet ve konaklama sağlıyoruz.
Güçlü tıbbi altyapı
Tüm ameliyat ve lazer odaları ile muayene odaları özel havalandırma ve hava tazeleme sistemleri ile donatılmıştır.
Ortamı en yüksek hijyen seviyesinde tutan bir yenileme sistemi. Dünya genelindeki ve tüm gruptaki tüm tıbbi ekipman ve hasta verileri, hastalarımızın tedavisi, testleri ve takibiyle ilgili tüm bilgileri analiz edebileceğimiz merkezi bir konumda saklanmaktadır.
Sağlık turizmi
İstanbul, İzmir ve Bükreş'teki Batıgöz ve Westeye hastaneleri, uluslararası hastalara gerekli olan her türlü tedavi için hizmet verebilecek donanıma sahiptir. Yıllar içinde bu deneyimimizi giderek geliştirdik ve hastanelerimizde tıbbi ve konsiyerj hizmetlerimiz aracılığıyla bu tür profesyonel hizmetleri geniş bir yelpazede sunuyoruz:
- 7/24 operasyonel ve çok dilli çağrı merkezi
- İngilizce konuşan sağlık personeli
- Rusça, Almanca, Hollandaca, İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Arapça dillerinde yardımcı olabilecek profesyonel ev sahipleri
- Muayenelerin yanı sıra operasyonlar ve operasyon sonrası sırasında uçuş görevlilerinden tam yardım ve rehberlik
- Tüm belgeler ve tıbbi raporlar Rusça, Almanca, Hollandaca, İngilizce, Fransızca, İspanyolca ve Arapça dillerinde
- Sigorta aracılık hizmetleri
- Transfer - havaalanı - otel - hastane transferi
- Türkiye veya Romanya'da her türlü tur ve konaklama konusunda size yardımcı olmaya hazır profesyonel turizm ekibi
Doç. Dr. Sevil Ara Yailali
Epiretinal membran
Epiretinal membran (ERM), merkezi retinanın iç yüzeyinde görülen ince, yarı saydam bir dokudur. Makula adı verilen merkezi retina, okuma, yüz tanıma ve araba kullanma gibi ince ayrıntıları görmekten sorumludur.
Çoğu vakada ERM, yaşlanmaya bağlı değişikliklerdeki bir anormallikten kaynaklanır. ERM ayrıca diyabet, retina kan damarı tıkanıklığı, üveit ve geçirilmiş retina cerrahisi olan hastalarda da ortaya çıkabilir.
Vakaların çoğunda ERM herhangi bir şikayete neden olmaz ve oftalmolojik muayenede tesadüfen tespit edilir. Ancak zamanla zarın kalınlaşması ve büzüşmesi makulanın kırışmasına neden olur. Bu da görmenin bulanıklaşmasına veya görüntülerin ortaya çıkmasına yol açar.
ERM tanısı retina muayenesi ve spesifik bir retina taraması ile konur.
ERM görmeyi etkiliyorsa, bunu tedavi etmenin tek yolu zarın cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Ameliyat sırasında vitreus ve ERM, vitrektomi adı verilen bir prosedürle çıkarılır.
Doç. Dr. Sevil Ara Yailali
Şekil 1:
Soldaki taranmış görüntüde, makula ERM nedeniyle deforme olmuştur (solda, retina yüzeyinde beyaz çizgi, ok); aynı hastanın diğer gözündeki makula normaldir (sağda).
Şekil 1
Şekil 2:
ERM'li bir hasta çizgileri bozuk görebilir.
Şekil 2
Maküler delik
Makula, retinanın okuma, yüz tanıma ve araba kullanmada ince ayrıntıları görmekten sorumlu olan merkezi kısmıdır.
Maküler delik, merkezi retinada bir deliktir. Bu durum genellikle 60-80 yaş arası insanları etkiler ve kadınlarda erkeklerden daha yaygındır. Makula deliklerinin nedeni tam olarak belirlenememiştir. Ancak yaşa bağlı olarak vitreus jelinin retinadan ayrılması anormalliğinin olası bir risk faktörü olduğu düşünülmektedir.
Hastalar bulanık görmeden veya görüntülerin ifşa olmasından, merkezi görme alanında siyah bir noktadan şikayet edebilirler. Müdahale edilmediğinde görme yavaş yavaş kötüleşir. Erken evrede tedavi ile daha iyi görsel sonuçlar elde edilir.
Makula deliğinin tedavisi vitrektomi adı verilen cerrahi bir işlemdir.
Doç. Dr. Sevil Ara Yailali
Şekil 1:
Makula deliği olan hastalar görme alanlarının ortasında siyah bir nokta görebilirler.
Şekil 1
Makula deliği olan bir hastanın renkli fotoğrafında makula merkezindeki retina deliği (ok) görülmektedir.
Şekil 2
Şekil 3:
Büyük makula deliği (solda) ameliyattan 2 hafta sonra kapandı (sağda).
Şekil 3
Diyabetik retinopati
Diyabetli her üç hastadan birinde göz tutulumu görülmektedir. Işığın algılanmasından sorumlu olan retina, gözün en sık etkilenen kısmıdır. Retina tutulumu diyabetik retinopati olarak adlandırılır. Artan kan şekeri, retinal kan damarlarının tıkanmasına ve geçirgenliğinin artmasına neden olur. Bu da retinada kanama ve sıvı birikimine yol açar. Makula olarak adlandırılan retinanın merkezi etkilendiğinde hastalar bulanık ve azalmış görmeden şikayet ederler. Hastalık ilerledikçe, retinanın yüzeyinde kolayca kanayabilen ve retinanın ayrılmasına neden olabilen yeni kan damarları ortaya çıkar.
Makula tutulumu olmayan hastaların yılda en az bir kez göz muayenesi olmaları kritik önem taşımayabilir. Diyabetik retinopati için tedavi seçenekleri intravitreal enjeksiyonlar, lazer tedavisi ve vitrektomi adı verilen cerrahi bir prosedürdür. İntravitreal enjeksiyonlar kan damarlarından sızıntıyı önler ve makulada sıvı biriktiğinde tedavi etmek için kullanılır. Lazer tedavisi yeni damarların gelişmesini engeller. Göz içinde kanaması olan ve retina dekolmanı olan hastalarda cerrahi tedavi gereklidir.
Doç. Dr. Sevil Ara Yailali
Şekil 1:
Hafif diyabetik retinopatisi olan bir hastada retinada kanama noktaları ve sıvı birikimi görülmektedir (solda). Şiddetli diyabetik retinopatisi olan bir hastanın bu görüntüsünde (ortada) gözde kanama, yeni kan damarlarının oluşumu ve retina dekolmanı görülmektedir. Sağdaki fotoğraf normal bir retinayı göstermektedir.
Şekil 1
Retina dekolmanı
Retina dekolmanı, retinanın normal konumundan ayrılmasıdır. Retina ışığa duyarlı bir dokudur ve gözün alt kısmındaki iç yüzeyi kaplar. Retina, göz küresinin boşluğunu dolduran ve jel ile sıvıdan oluşan vitreus tarafından kaplanır.
Retina dekolmanının en yaygın nedeni vitreus jelinden çekmeye bağlı retina dekolmanıdır. Görme alanında aniden ortaya çıkan açıklıklar ve lekeler retina yırtılmasının bir uyarı sinyali olabilir.
Vitreus sıvısının retinal yırtık bölgesinden alttaki boşluğa girmesi, retinanın ayrılmasıyla sonuçlanır. Retina dekolmanının belirtileri görmede azalma veya periferik görme alanında karanlık bir noktanın ortaya çıkması olabilir.
Retina yırtıkları için lazer prosedürü kullanılarak yapılan tedavi retina dekolmanını önleyebilir. Retina dekolmanı meydana geldiğinde, tek tedavi cerrahi müdahaledir. Hem retina yırtığı hem de retina dekolmanı acil durumlardır, çünkü erken tedavi ile daha iyi görsel sonuçlar elde edilir.
Doç. Dr. Sevil Ara Yailali
Şekil 1:
Görme alanındaki lekeler (solda) ve karanlık bir alan (sağda) retina yırtığı veya dekolmanının uyarı sinyalleri olabilir.
Şekil 1
Şekil 2:
Vitreus jelinin retinayı çekmesi (beyaz ok) retina dekolmanına neden olur. Yırtılmış alandan (siyah ok) retinanın altındaki boşluğa akan vitreus sıvısı retinanın ayrılmasına neden olur.
Şekil 2
Kopmuş bir retina (solda) ameliyattan sonra tekrar yerine oturmuştur (sağda).
Şekil 3